Tiyatro

Afife ile Bedia’nın Buluşması (HAYAL-İ TEMSİL)

Hayal-i Temsil

Oyunun Künyesi:

Yazan: Ahmet Sami Özbudak

Yöneten: Yiğit Sertdemir

Oyuncular: Hümay Güldağ, Şebnem Köstem, Yiğit Sertdemir

Süre: 150 dakika / 2 perde

Fragman:  https://www.youtube.com/watch?v=gcy6o8nMmLU


Merhabalar.

Bugün sizlere her ay tiyatro oyunu önerilerinde bulunduğum tiyatro kategorim ile seslenmek istiyorum. Önceki yazılarımda sizlere gelecek tiyatro sezonunun başlamasına kadar her ay iki tiyatro oyunu önerisinde bulunacağımı söylemiştim ve geçen ay bu uygulamamın ilk adımını atarak sizlere iki oyun önerisinde bulunmuştum. Bu ay ise sizlere önce severek izlediğim bir oyun olan ”Hisse-i Şayia (Bir Evlilik Komedisi)” oyunu hakkında bilgi verdim ve bugün de sizlere en az onun kadar güzel, biyografik ve tarihi özellikler taşıyan bir oyun önereceğim ve oyun hakkında bir değerlendirme yazısı yazacağım. Bunları söyledikten sonra hazırsanız oyun hakkında bilgi vermeye başlayabilirim artık.

 

 

Bu yazımda sizlere İstanbul Şehir Tiyatrosu oyunlarından biri olan ve 14 Aralık 2016 tarihinde Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde izlediğim ”Hayal-i Temsil” oyunu hakkında bilgi vereceğim. Bu oyunu benim açımdan en özel kılan detay tiyatrocu ”Afife Jale” ve ”Bedia Muvahhit”in hayat hikayelerini bu kadar derinlemesine tiyatro sahnesinde izlemek oldu ve onlar hakkında birçok yeni şeyler öğrendim. Anlatacağım oyun ”Ahmet Sami Özbudak” tarafından yazılmış ve oyunda da aynı zamanda ”Dikran Efendi” rolü ile çeşitli rollerde izlediğimiz ”Yiğit Sertdemir” tarafından yönetilmiştir. Oyun, İstanbul Şehir Tiyatroları’nın 100. yaşını kutladığı 2014-2015 sezonunda, Şehir Tiyatroları’nın özel projesi olarak sahnelenen oyun büyük bir beğeni toplamıştır. Oyun, prömiyerini 8 Nisan 2015 tarihinde Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde 20.30’da yaparak seyircisi ile ilk defa buluşmuştur.

 

 

Oyunda tiyatro sahnelerimizin ilk Müslüman kadın tiyatro oyuncuları olan ”Afife Jale” ile ”Bedia Muvahhit”in çocuklukları, aşkları, sahneye çıkışları ve tutkuları anlatılmaktadır. Oyunun ve karakterlerin önemini anlamanız açısından bu iki karakterin sizlere sadece bir özelliklerini söyleyeceğim ve onların tiyatro tarihimiz açısından ne denli önemli olduklarını anlayacaksınız. Kısacık bir ömre sahip olan ”Afife Jale” (1902-1941) Türk kadınının tiyatroda oynamasına kötü gözle bakıldığı bir dönemde hiçbir şeye aldırmayarak kendi bildiği yolda emin adımlarla ve kararlılıkla giderek sahneye çıkan ilk Türk ve Müslüman kadın oyuncumuzdur. ”Bedia Muvahhit” (1897-1994) ise Cumhuriyet döneminde ilk kez tiyatro sahnesine çıkma başarısını gösteren ve Mustafa Kemal Atatürk’ün tiyatro sahnesinde izlemiş olduğu ilk Türk kadın oyuncudur. İşte bu denli önemli özelliklere sahip bu iki kadın tiyatrocumuzun sahneye aktarılmaması büyük ayıp olurdu.

 

 

1900’lü yılların başında kadına her şeyin yasak olduğu bir dönemde ”Darülbedayi”nin açmış olduğu sınava başvurup kabul gören az sayıdaki kadından biri olan ”Afife” hayallerinin peşinden gitmek için tiyatrocu olmak istemektedir ve bunda başarılı olup gizli saklı da olsa sahneye çıkmayı başarır. Her şey güzel başladı derken henüz üçüncü oyununda polislerin tiyatroyu basması ile tüm hayalleri yıkılan ”Afife” kaçmanın bir yolunu bulur fakat tiyatro ile arasına hiçbir şeyin girmesine izin vermek istemese de yaşadığı bunalım ile hayatı giderek trajediye dönüşür. ”Afife”nin yardımına o dönemin ünlü bestecilerinden olan ”Selahattin Pınar” yetişir ve onunla aşk yaşayıp evlenir. Evlendikten sonra her şey düzeleceğine günden güne daha dramatik bir hal alır ve ”Afife”nin ruh sağlığı kötüye giderek yaşamı bilinmeze doğru hızla yol alır.

 

 

Bir diğer kahramanımız olan ”Bedia Muvahhit”in de hayat hikayesi ”Afife” ile benzerlik göstermektedir ve o da birçok acılar yaşamıştır. 1918 yılında sanatçı ”Ahmet Refet Muvahhit” ile evlenen ”Bedia”nın ilk rol aldığı film 1923 yılında çekilen ve Muhsin Ertuğrul’un yönetmenliğini yaptığı ”Ateşten Gömlek” filmdir. Yunanistan’a devlet protokolü ile gidip Yunanca temsil verdiğini ve genç yaşta kocasını kaybettikten sonra yaşadığı zorluğu ve yine ilk temsilinde yaşadığı heyecanı bu oyun sayesinde görme şansına sahip olabiliyoruz. Gerçek yaşamda aynı zaman diliminde yaşayan ama aynı sahnede oynama fırsatını yakalayamayan bu iki önemli ismi, eski makyör ”Dikran Efendi”nin anlatımı ile en azından bu oyunda bile olsa aynı sahnede görme şansına sahip oluyoruz ve bu iki muhteşem oyuncunun hayat hikayelerine tanık oluyoruz.

Oyuna genel olarak baktığımızda metnin son derece etkileyici bir şekilde hazırlanıldığını ve bu iki isim hakkında her yerde bulamayacağımız ayrıntıların metin içine son derece başarılı bir şekilde katıldığını görüyoruz. Dekor anlamında değişik bir dekor tarzına sahip olan bu oyunda geniş bir alanı çevreleyen ahşap tahtalardan oluşan duvar, oyunun akışına göre içinden çıkan farklı tarzda sahneler ve o sahneleri seyirciye son derece başarılı bir şekilde yansıtan ışık ile muhteşem bir ikili oluşturuyor. Oyuncuların performansı ise son derece muazzamdı ve adeta sahnede gerçek ”Afife” ve ”Bedia”yı izliyormuş hissiyatına kapıldım. Sözün özü, önümüzdeki tiyatro sezonunda oyun programında yer alması halinde ”Hayal-i Temsil” oyununu izlemenizi ısrarla tavsiye ederim ve şimdiden iyi seyirler dilerim.

Oyun için verdiğim puan 10 üzerinden 9,5.

Hepinize sevgi, barış ve sanat dolu günler diliyorum.

Yorum bırakın